Öğrenme Güçlüğü

Disleksi terimi Yunanca dys- “engel” ve lexis- “kelime” terimlerinin birleşiminden meydana gelmiştir ve zeka geriliği veya eğitimde fırsat eksikliğine dayalı olmayan okuma ve heceleme yeteneğindeki yetersizlik olarak tanımlanmaktadır (Peer, 2012).

Öğrenme güçlüğü, yazılı ve sözlü dili anlamada temel olan bir veya birden fazla psikolojik sürecin etkilenmesiyle anlama, dinleme, okuma, yazma, matematik ve akıl yürütme gibi alanlarda ortaya çıkan güçlükler olarak tanımlanmaktadır. Bu alandaki güçlükleri tanımlamak için öğrenme güçlüğü, özel öğrenme güçlüğü, özgül öğrenme güçlüğü, özgül öğrenme bozukluğu, disleksi gibi farklı terimler kullanılmaktadır. Öğrenme güçlüğü olan çocuklar zekaları normal ya da normalin üstünde olduğu halde kendilerinden beklenen akademik performansı sergileyememektedirler. Zeka düzeyi ve var olan performans arasında fark olması, uygun eğitim olanakları sağlandığı halde belirtilerin devam etmesi, bu belirtilerin çocuğun yaşamında olumsuz etkilerinin olması ve öğrenmede yaşanan güçlüğün başka hiçbir bozuklukla (görme, işitme, ruhsal bozukluklar) açıklanamıyor olması durumunda öğrenme güçlüğü tanısı konulmaktadır.

Öğrenme güçlüğü üç grupta sınıflandırılmaktadır.

Bunlar;

Okuma güçlüğü (disleksi), kelime okuma doğruluğu, okuma hızı veya akıcılığı, okuduğunu anlama problemleri;

Matematik güçlüğü (diskalkuli); sayı hissi, ritmik sayma gibi ardıl becerilerde sınırlılıklar, aritmetik işlemleri doğru veya akıcı hesaplama güçlükleri ve problem çözme güçlükleri;

Yazma güçlüğü (disgrafi), yazma doğruluğu ve akıcılığındaki problemler, yazılı anlatımda güçlük, dilbilgisi ve noktalama işaretleri doğruluğunda, yazılı ifadenin netliği veya düzeninde yaşanan problemler olarak sınıflandırılmaktadır. Öğrenme güçlüğü olan çocuklar bu alanların birinde veya birkaçında problemler yaşamaktadırlar.

1. Öğrenme güçlüğü geçer mi?

-Öğrenme güçlüğü nöro-gelişimsel bir bozukluktur ve yaşam boyu devam eder. Bununla birlikte, öğrenme güçlüğü olan çocuklar zaman içinde problemler yaşadıkları alanlarda kendilerine çözüm yolları üretebilirler ve bağımsız yaşam becerilerini kazanırlar.

2. Disleksi öğrenme güçlüğünden ayrı bir tanı mıdır?

-Disleksi öğrenme güçlüğünün altında yer alan bir öğrenme güçlüğü çeşididir. Disleksili çocuklar öğrenme güçlüğü olan çocukların büyük bir bölümünü oluşturmaktadır. Bu nedenle öğrenme güçlüğü terimi yerine sıklıkla disleksi terimi kullanılmaktadır.

3. Öğrenme güçlüğü olan çocuklar başka tanılar alırlar mı?

-Öğrenme güçlüğü sıklıkla dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, kaygı bozukluğu, depresyon, panik atak gibi problemleri beraberinde getirebilir.

4. Öğrenme güçlüğünün tedavisi mümkün mü?

-Öğrenme güçlüğü bir hastalık olmadığı için herhangi bir tedavisi de bulunmamaktadır. Öğrenme güçlüğüne kaynaklı problemlerinin iyileştirilmesinde bilinen en etkili yol özel eğitim müdahaleleridir.

5. Öğrenme güçlüğü olan çocuk öğrenebilir mi?

-Öğrenme güçlüğü olan çocuklar tipik gelişen akranları gibi öğrenebilirler ve uygun destek sağlandığında oldukça benzer performans gösterebilirler. Bununla birlikte, öğrenme güçlüğü olan çocuklar daha yavaş öğrenebilirler, öğrenmek için ayırdıkları süre tipik gelişen çocuklardan daha fazla olabilir ve sık tekrar yapmaları gerekebilir.

Kaynaklar

Amerikan Psikiyatri Birliği [American Psychiatric Association]. (2013). Mental bozuklukların tanısal ve sayımsal el kitabı [Diagnostic and statistical manual of mental disorders] (5. baskı). American Psychiatric Publishing.

 

Bireysel (Özel) Eğitim

Tüm Hizmetler
gülümser akademi özel eğitim merkezi

Özel Eğitim Nedir?

Özel eğitim “bireysel ve gelişim özellikleri ile eğitim yeterlilikleri açısından akranlarından anlamlı düzeyde farklılık gösteren bireylerin eğitim ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak üzere geliştirilmiş eğitim programları ve özel olarak yetiştirilmiş personel ile uygun ortamlarda sürdürülen eğitim” olarak tanımlanmaktadır (MEB, 2018).

Zihin Kuramı

Sosyal ilişkilerimizi düzenlemede temel olan bu beceriler zihin teorisi ya da zihin kuramı olarak isimlendirilmekte ve en genel tanımıyla diğerlerinin zihinsel durumlarının farklı olabileceğini, bunların temelinde davranışlarının değişebileceğini anlama becerisi olarak tanımlanmaktadır (Flavell, 1999).

Öğrenme Güçlüğü

Disleksi terimi Yunanca dys- “engel” ve lexis- “kelime” terimlerinin birleşiminden meydana gelmiştir ve zeka geriliği veya eğitimde fırsat eksikliğine dayalı olmayan okuma ve heceleme yeteneğindeki yetersizlik olarak tanımlanmaktadır (Peer, 2012).

Otizm Spektrum Bozukluğu

Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) Sosyal etkileşim ve iletişim becerilerindeki şiddetli yetersizliklerle karakterize olan, nöro-gelişimsel bir bozukluktur.

Dikkat Eksikliği, Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) dikkat sorunları, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik, istekleri erteleyememe gibi sorunlarla karakterize nöro gelişimsel bir bozukluktur.

Değerlendirme Araçları

Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı

Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı/Planı (BEP) özel gereksinimli çocukların tüm gelişim alanları ve gerekirse akademik becerilerine yönelik performansını temel alarak bu alanlarda kazandırılacak davranışların neler olduğunun, bu davranışların nerede, kim tarafından, ne kadar sürede, hangi yöntem ve materyallerle kazandırılacağının, hangi yöntem ve araçlarla değerlendirileceğinin yer aldığı, destek özel eğitim hizmetlerini de içeren yazılı bir belgedir.

Eğitsel Değerlendirme

Öğrencilere hangi alanlarda eğitsel destek sunulacağına karar vermek için öncelikle öğrencilerin desteğe gereksinim duydukları alanların belirlenmesine gereksinim vardır. Eğitsel değerlendirme ile öğrencilerin gereksinim duydukları alanlarda destek sunmaya yönelik bir müdahale planını geliştirip yürütmek için sistematik olarak bilgi toplanmaktadır (Kargın, 2007; Salvia vd., 2010).

Erken Okuryazarlık

Erken okuryazarlık çocukların formal bir öğretimden almadan önce okuma yazmaya ilişkin tüm bilgi, beceri ve tutumları olarak tanımlanmaktadır (Rohde, 2015).

Uygulamalı Davranış Analizi (UDA)

Uygulamalı davranış analizi (UDA; Applied Behavior Analysis [ABA]), insan davranışlarına açıklamalar getiren ve davranışlarda değişiklik yaratmaya yönelik uygulamalara temel oluşturan bir disiplindir.

Kaynaştırma

Kaynaştırma, özel gereksinimli çocukların genel eğitim sınıflarında tipik gelişen akranlarıyla sosyal ve eğitimsel açıdan birlikteliklerinin uygun eğitimsel programların ve öğretmenlere, ailelere ve öğrencilere destek hizmet verilerek birlikte eğitim almalarının sağlanması olarak tanımlanırken bütünleştirme özel gereksinimli bireylerin her yaşta sosyal ve toplumsal yaşantıya engellenmeden katılabilme hakları olarak tanımlanmıştır (Sarıca & Tanrıverdi, 2021).

Kanıt Temelli Uygulamalar

Kanıt temelli uygulamalar, kanıta dayalı uygulamalar ve bilimsel dayanaklı uygulamalar kavramının evidence-based practice kavramının karşılığı olarak yaygın şekilde kullanıldığı görülmektedir (Tomris, 2021a).

Sıkça Sorulan Sorular

Gülümser Akademi © Copyright 2024
Tüm hakları saklıdır.
Ultra Mega Omega Icon