Çocukları kreş ya da yuva bakımı gerektiren ya da artık anaokuluna gitmesi gerekliliğini hisseden aileler zorlu bir sürece girerler. Çocuk hekimi ya da çocuğu izleyen diğer sağlık çalışanları her zaman çocukları için en iyisini, en doğrusunu isteyen anne babanın bu araştırma ve karar verme sürecinde onlara danışmanlık yaparak yardımcı olabilirler.
Çocuğum kaç yaşında yuvaya gitmelidir?
Çocuklar doğdukları andan itibaren öğrenmeye başlarlar ve ilk eğitimcileri anne ve babalarıdır. Belli bir yaşa kadar çocuklar için en uygun olan bakım kendi ev ortamlarında, güvendikleri yakınlarıyla birebir ilişki kurabilecekleri bakım olmaktadır. Çocuğun yaşamının ilk iki yılını evde annesiyle ya da ailenin çok güvendiği bakım veren bir başka erişkin ile geçirmesi, yuvaya gitmesinden daha uygun olmaktadır. Anne ve baba çalışıyorsa ve bebeğe bakacak başka kimse bulunamıyorsa 0-2 yaşı kapsayan ve kreş denilen kurumlar aranmalıdır. Bu kurumlarda anne ve babaya bebeğin güvenliği sağlığı beslenmesinin yanında eşit önemde gelişiminin de desteklenmesinin gerekliliği anlatılmalıdır. Yalnızca temiz ve titiz bir bakım verecek ancak çocuğa şefkali bakım ve uygun uyaran sağlayamayacak bir ortamın ilk iki yaşta bebeğe zarar verebileceği aileye açıklanmalıdır.
İki yaştan itibaren, çocuklar kendi yaşıtlarıyla ve farklı yaşlardaki diğer çocuklar ile beraber olabilecekleri, farklı sosyal ortamlara girebilirler. Çocuğun ileriki dönemlere temel oluşturacak olan bu erken çocukluk döneminde en önemli gereksinimi, güven duyacağı, nitelikli ve içten ilişkiler yaşayabileceği, mutlu, huzurlu ve “kendini ait hissedebileceği” bir ortamda varolmasıdır. Çocuklar doğaları gereği öğrenmeye hevesli, yaratıcı, meraklı ve gelişmeye açıktırlar. Her ortamda öğrenebilirler. Ancak bazı ortamlar daha etkin uyaranlarla bu süreci hızlandırabilir. Okul öncesi programların 2 yaşını tamamlamış çocukların gelişimlerine çok büyük katkıları vardır. Başta özgüveninin oluşmasına ve sosyal ilişkilerine katkısı olacaktır. Çocuk artık bütün gününü evde tek kişiyle geçirmek yerine, diğer çocuklar ile yaş dönemine uygun etkinlikler yaptığı zamanlara gereksinim duyacaktır. Gideceği okulun yarım gün seçeneği varsa çocuklar 2 yaşındayken yarım gün okula gidebilir, 3 yaşından başlayarak tam gün kolaylıkla okulda kalabilirler. Okul öncesi eğitimi almış çocukların ilkokul aşamasında daha az zorlandığı kanıtlanmış bir gerçektir.
Çocuğumun gideceği yuvayı nasıl seçeceğim?
1- Okul öncesi programını aramaya erken başlayın
Ailelerin karar verme sürecinde etkili olan pek çok değişken olmaktadır. Her ailenin beklentisi ve koşulları farklı olduğu gibi, kurumların özellikleri de farklılıklar gösterebilir. Bu nedenle aileler okul aramaya erken başlamalıdırlar. En uygun yeri seçmek zaman alabileceğinden bu seçimin kısıtlı zaman içinde, aceleye getirilerek yapılmaması önerilir.
2- Kurumu kendi gözünüzle görün ve çalışanlarına sorular sorun
Çocuğunuzun gidebilecegi kurumları teker teker ziyaret edin ve ortamı kendi gözlerinizle görün. Eğitimin niteliğini etkileyen 5 ana etmenle ilgili sorular sorun:
1- Eğitmen ve çocuk oranı
2- Sınıftaki öğrenci sayısı
3- Eğitmenin yetkinliği
4- Çocuğun eğitmeni ile olan ilişki süresi
5- Okulun bağlı olduğu ve denetlendiği kurumla olan ilişkisi
- Eğitmen ve Çocuk Oranı
Çocuk ve eğitmen arasındaki ilişkide, eğitmenin yeterli ilgiyi her çocuğa gösterebilmesi ve her bir çocukla anlamlı ilişki kurabilmesi için çocuk ve eğitmen sayısı arasında bir oran olmalıdır. Eğitmen başına ne kadar az çocuk düşerse çocukların gelişimi o kadar desteklenir. Bu oran küçük yaşlarda çok daha önemlidir. Bu oran 0-2 yaş arasındaki bebekler için 1:4’tür. Bir eğitmen en fazla 4 çocukla ilgilenmelidir. Yaş büyüdükçe bu oran küçülür; 4 yaş grubundaki çocuklar için 1 eğitmen 10 çocukla ilgilenebilir.
- Sınıftaki Öğrenci Sayısı
Eğitmen öğrenci oranı kadar sınıftaki öğrenci sayısı da önem taşır. Öğrenci sayısı ne kadar azsa gelişim o denli olumlu etkilenir. Yirmi beş kişilik bir iki yaş grubunda 5 öğretmen olmasıyla, 10 kişilik bir sınıfta 2 öğretmen olması arasında çok fark vardır. Oran aynı olmasına rağmen 10 kişilik grup çok daha sakin ve güvenli olacaktır.
- Eğitmenin Yetkinliği
Okuldaki eğitmenlerin ya üniversitelerin anaokulu öğretmenliği bölümü mezunu olmaları ya da meslek liselerinden çocuk gelişimi ve eğitimi bölümü mezunu olmaları gerekmektedir. Aileler okul gezerken mutaka çocuğunun yaş grubunun eğitmeniyle de tanışmalıdır. Eğitmenin tecrübesi, çocukla kurduğu ilişkinin içtenliği, bilinçli ve sevecen yaklaşımı belki de herşeyden daha önemli olacaktır.
- Çocuğun Eğitmeni ile Olan İlişki Süresi
Çocukların sınıf öğretmenleri sık değişmemelidir. En azından 1 sene boyunca çocuğun eğitmeninin aynı olması gerekmektedir. Çocuklar yeni şeyler deneyimleyerek ve öğrenerek geçirecekleri zamanı öğretmenlerine alışmakla harcamamalıdırlar. Aileler okul ziyaretleri sırasında, okulun öğretmenleri tutma konusundaki politikasını sorgulayabilir ve eğitmeninin değişmeyeceği konusunda kurumdan garanti alabilir.
3- Çocuğunuzu hangi kuruma göndereceğinize kararınızı verin ve kurumla ilişkinizi sürdürün
Gezilen tüm okullar içinden çocuğunuzun ve kendinizin en mutlu olacağına inandığınız yeri tüm seçenekleri düşünerek karar verin. Bu kararınızdan sonra, çocuğunuzu kuruma başlattıktan sonra da kurumla ilişkinizi sürdürün. Okul, aile ve çocuk arasındaki bilgi akışı ve iletişim ne kadar güçlü olursa, çocuk bundan o kadar olumlu etkilenecektir.
Kurumun güvenli ve sağlıklı olduğunu anlamak için ilk görüşmede nelere dikkat etmeliyiz?
Okullara güven duyabilmek, çocuklarının başına gelebilecek herhangi bir acil durumda okulun ve başındakilerin yetkinliğine inanmak aileler açısından çok büyük önem taşır. İlk görüşmede okul araştırması yaparken aileler bu konularda da okul politikalarını sorgulayabilmelidirler.
Okulun hasta cocuklarla ilgili politikasi öğrenilmelidir. Çocukların hasta oldukları zaman okula alınmamaları, tam iyileşmeden de geri kabul edilmiyor olmaları gerekmektedir. Bulaşıcı hastalıklar söz konusu olduğunda tüm velilerin durumdan haberdar edilmesi istenmelidir.
Çocuğum okula başlamadan önce onu nasıl hazırlayabilirim?
Ailelerin okula karşı olumlu yaklaşımı çocuklarını etkileyecektir. Çocukların yeni deneyimler kazanması ve öğrenme hevesi geliştirebilmesi için başta ailenin bu süreçten heyecan ve mutluluk duyuyor olması gerekir. Çocuklar ailelerinin söylediklerinden, yaptıklarından ve gösterdikleri tutumdan yola çıkarak okul hakkında bir yargıya varacaktır. Okula başlatma kararı alındıktan sonra bu çocukla konuşulmalı, çocuğa okulla ilgili bilgiler verilmeli, ve evde bir ön hazırlık sürecinden geçirilmelidir.
Çocuğumun yuvaya başlarken uyum sürecini nasıl yaşamalıyız?
Çocukların büyük çoğunluğu okula başlayacakları zaman ilk defa ev ortamının dışına çıkmaktadırlar. Bu onlar açısından doğduğu günden itibaren çok korunup kollandığı bir ortamdan çıkıp yabancı bir ortama girmek ve her gereksiniminde yanında olduğunu bildiği insandan veya insanlardan ilk defa ayrı kalmak demektir. Çocuğun okula güven duyabilmesi, kendisini rahat ve huzurlu hissedebilmesi için okula ilk başladığı günler çok önemlidir. Bu günlerde ailelerin desteği ve okulla olan işbirliği çocukların okula daha kolay uyum sağlamalarına yardımcı olacaktır.
Okula başlayan çocukların ilk günlerinde ailelerin çocukla beraber olması gerekmektedir. Çocuk ailesinden biri yanında olduğu zaman okulda kaygı duymasını gerektirecek bir durum söz konusu olmayacaktır ve böylelikle ortamı daha kolay tanıyacak, okulda neler yapıldığını, kimler olduğunu daha rahat gözlemleyebilecektir. Uyum zamanı her çocukta farklılık gösterir. Kimi çocuk 2-3 günde hazır olabiliyorken kimi çocuk bir kaç haftada hazır olacaktır. Çocuğun hazır olması demek, okulda annesinin yerine koyabileceği bir yetişkini farketmesi, onun kendi gereksinimlerine kayıtsız kalmadığını anlaması ve kendisini o yetişkinle huzurlu hissetmesi demektir. Bu aşamadan sonra ailenin okulda kalmasına gerek yoktur. Okuldaki öğretmenlerin bu konuda tecrübesine güvenilmeli ve öğretmeni “artık gelmenize gerek kalmadı” dediğinde uyum sürecinin tamamlanabilmesi için ailenin çocuklarına gideceklerini ve sonra onu almaya geleceklerini anlatarak okuldan ayrılmaları gerekmektedir.
Çocuğumun okula alışmasına yardımcı olmak için ne yapabilirim?
Çocukların uyum sürecindeki en önemli etken ailenin kararlılık ve tutarlılığıdır. Aileler çocuklarının bir an önce yeni ortamına alışmasına yardımcı olmak için evde tüm büyüyen çocukların okula gittiğinden, aynı anne veya baba nasıl işe gidip akşam eve geliyorsa onun da artık okula gidip sonra tekrar eve geleceğinden bahsedebilir, okulda arkadaşlarla oyun oynandığından, öğretmenlerden ve günlük akışta yapılanlardan konuşabilirler. Olumlu tutumu sürdürmek ve sabırlı olmak büyük önem taşır.