Kanıt Temelli Uygulamalar

Kanıt temelli uygulamalar, kanıta dayalı uygulamalar ve bilimsel dayanaklı uygulamalar kavramının evidence-based practice kavramının karşılığı olarak yaygın şekilde kullanıldığı görülmektedir (Tomris, 2021a).

Özel gereksinimli bireyler ve özel eğitim hizmetlerindeki güncel gelişmeler çerçevesinde bu bireylere sunulan hizmetlerin çeşitliliği de gün geçtikçe artmaktadır. Müdahalelerin çeşitliliğindeki artışla birlikte etkili ve verimli müdahalelerin belirlenmesi gündeme gelmiştir. Bu nedenle özel gereksinimli bireylere sunulan hizmetlerin kanıt temellerinin belirlenmesine yönelik çalışmalar başlatılmıştır. Sosyal bilimler alanında kanıt temelli uygulamalara ilişkin farklı kavramlar kullanılmakta ve özellikle kanıt temelli tedavi (evidence-based treatments), deneysel olarak desteklenen tedaviler (empirically supported treatments) ve kanıt temelli uygulamalar (evidence-based practice) gibi kavramları sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Bu terimler arasında anlam farklılıkları olduğuna ve birbirinin yerine kullanılmaması gerektiğine ilişkin tartışmalar sürmesine karşın son yıllarda kanıt temelli uygulamalar terimi yaygın olarak kabul görmektedir. Ulusal alanyazınımıza bakıldığında ise, kanıt temelli uygulamalar, kanıta dayalı uygulamalar ve bilimsel dayanaklı uygulamalar kavramının evidence-based practice kavramının karşılığı olarak yaygın şekilde kullanıldığı görülmektedir (Tomris, 2021a).

Hedeflenen kazanımlara anlamlı etkileri olan ve yüksek kaliteli araştırmalarla etkililiği ortaya koyulan uygulamalar kanıt temelli olarak kabul edilmektedir (Cook ve Odom, 2013). En genel anlamıyla, araştırmacılar tarafından gerçekleştirilen bilimsel araştırmalar sonucunda etkili olduğu belirlenen müdahaleler kanıt temelli uygulamalar olarak tanımlanmaktadır (Wong vd., 2014). Eğitimin her alanında her geçen gün artan şekilde kanıt temelli uygulamaların belirlenmesine yönelik önemli çalışmalar yürütülmesine karşın özellikle özel eğitim alanında kanıt temelli uygulamaları belirlemek ve kullanmak amacıyla yapılan öncü çalışmalar artmaktadır (Reichow ve Volkmar, 2011; Akt., Tomris, 2021a).

Özel eğitim alanında, özellikle de otizm spektrum bozukluğu konusunda çalışmalar yürüten önemli kuruluşlar kanıt temelli uygulamaların belirlenmesine yönelik çalışmalara öncülük etmektedir. Özellikle Ulusal Otizm Merkezi (National Autism Center-[NAC]), Otizmde Kanıt ve Uygulama Ulusal Merkezi (The National Clearinghouse on Autism Evidence and Practice [NCAEP]) ve Ulusal Otizm Spektrum Bozukluğunda Mesleki Gelişim Merkezi (The National Professional Development Center on Autism Spectrum Disorders-[NPDC]), otizm konusunda kanıt temelli uygulamaların belirlenmesi sürecinde önemli ve güncel çalışmalar yürüten önemli kuruluşlardır. Bu kuruluşlar farklı yıllarda yayınladıkları raporlarla otizmde kanıt temelli uygulamaları belirleyerek kamuoyu ile paylaşmaktadır. Bu raporların son güncellenmesi (Steinbrenner vd., 2020) yine alanda önemli bir kuruluş olan NCAEP tarafından yayınlanmıştır. Bu raporlarda ve araştırmalarda otizm alanında çeşitli değişkenler (yaş, tanı, bilişsel ve dil gelişim düzeyi gibi) açısından özellikleri belirlenen katılımcılara uygulanan ve pek çok deneysel araştırma sonucuyla desteklenen kanıt temelli müdahaleler, odaklanmış müdahaleler ve kapsamlı müdahaleler olmak üzere iki grupta ele alınarak incelenmektedir (Çelik, 2021).

Odaklanmış müdahaleler, uygulamacıların OSB olan öğrencilere belirlenen hedefleri (beceri, kavram ve davranışlar) öğretmek için kullandıkları bireysel ve sistematik öğretim uygulamalarını ya da stratejilerini içeren müdahaleler olup, bu yönüyle kapsamlı uygulamalardan ayrılmaktadır. Bu uygulamaların birçoğu birden fazla aşama içermekle birlikte, uygulamacının tanımlanabilen ve ölçülebilen davranışlarına dayalıdır. Yayınlanan raporlar doğrultusunda, odaklanmış müdahaleler temel olarak davranışsal müdahaleler, doğal müdahale uygulamaları, sosyal etkileşime ve iletişime odaklanan müdahaleler olarak gruplanabilmektedir. Bu kapsamda, kanıt temelli odaklanmış müdahalelerin geniş bir bölümünü davranışsal müdahalelerin oluşturduğu gözlenmekle birlikte; bir diğer bölümünü özellikle son yıllarda hız kazanan doğal müdahale uygulamaları, ebeveyn ve akranlar tarafından gerçekleştirilen müdahaleler, teknoloji destekli öğretim ve müdahale gibi uygulamaların kapsadığı görülmektedir (Çelik, 2021).

Kapsamlı müdahaleler, otizm spektrum bozukluğu olan çocuklar ve gençlerde tipik olarak ortaya çıkan çok boyutlu öğrenme gereksinimlerine odaklanmaları nedeniyle kapsamlı olarak nitelendirilmektedir. Bu müdahaleler daha uzun sürelerle (ör. bir ya da birkaç yıl) ve yoğun (ör. haftada 25-40 saat) uygulamalarla yürütülebilen ve aynı zamanda birden fazla alana (ör. dil becerileri, sosyal beceriler, motor beceriler, uyarlanabilir işlevler ve bilişsel beceriler vb.) odaklanan ve yoğunlaştırılmış bir biçimde (ör. haftada en az 25 saat) uygulanan müdahalelerdir (Tomris, 2021). Dünyada en çok bilinen ve yaygın kullanımı olan kapsamlı müdahaleler arasında Lovaas Enstitüsü, May Enstitüsü, Princeton Çocuk Gelişim Enstitüsü (PCDI), Erken Başlangıç Denver Modeli (ESDM), Otizm Ortaklığı Modeli (Autism Partnerships), Otizm ve İlgili Bozukluklar Merkezi (CARD), Temel Tepki Öğretimi, Yanıtlayıcı Öğretim (Responsive Teaching), Sosyal İletişim, Duygusal Düzenleme ve Etkileşimsel Destek (SCERTS), DIR/Floortime, Otizmi Olan Okul Öncesi Çocuklar İçin DATA Modeli ve TEACCH bulunmaktadır. Bu kapsamlı müdahalelerin kanıt temelleri konusunda farklı çalışmalarda farklı bulguların mevcut olduğu (Tomris, 2021b) unutulmamalıdır.

Kaynaklar

Cook, B. G., & Odom, S. L. (2013). Evidence-based practices and implementation science in special education. Exceptional Children, 79(2), 135-144. doi: 10.1177/001440291307900201

Çelik, S. (2021). Kanıt temelli uygulamalar I: Odaklanmış müdahaleler. B. Sucuoğlu, H. Bakkaloğlu, & M. Ç. Ökcün Akçamuş (Eds.), Tanıdan müdahaleye otizm spektrum bozukluğu el kitabı içinde (ss. 505-568). Vize Akademik.

Reichow, B., & Volkmar, F. R. (2011). Evidence-based practices in autism: Where we started. In B. Reichow, P. Doehring, D. V. Cicchetti, F. R., & Volkmar (Eds.), Evidence-based practices and treatments for children with autism (pp. 3-24). Boston, MA: Springer.

Steinbrenner, J. R., Hume, K., Odom, S. L., Morin, K. L., Nowell, S. W., Tomaszewski, B., … & Savage, M. N. (2020). Evidence-based practices for children, youth, and young adults with autism. The University of North Carolina at Chapel Hill, Frank Porter Graham Child Development Institute, National Clearinghouse on Autism Evidence and Practice Review Team.

Tomris, G. (2021a). Kanıt temelli uygulamalar. B. Sucuoğlu, H. Bakkaloğlu, & M. Ç. Ökcün Akçamuş (Eds.), Tanıdan müdahaleye otizm spektrum bozukluğu el kitabı içinde (ss. 473-504). Vize Akademik.

Tomris, G. (2021b). Kanıt temelli uygulamalar II: Kapsamlı müdahaleler. B. Sucuoğlu, H. Bakkaloğlu, & M. Ç. Ökcün Akçamuş (Eds.), Tanıdan müdahaleye otizm spektrum bozukluğu el kitabı içinde (ss. 569-616). Vize Akademik.

Wong, C., Odom, S., Hume, K., Cox, A., Fettig, A., Kucharczyk, S., … & Schultz, T. R. (2014). Evidence-based practices for children, youth, and young adults with autism spectrum disorder. Chapel Hill, NC: The University of North Carolina, Frank Porter Graham Child Development Institute, Autism Evidence-Based Practice Review Group.

Bireysel (Özel) Eğitim

Tüm Hizmetler
gülümser akademi özel eğitim merkezi

Özel Eğitim Nedir?

Özel eğitim “bireysel ve gelişim özellikleri ile eğitim yeterlilikleri açısından akranlarından anlamlı düzeyde farklılık gösteren bireylerin eğitim ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak üzere geliştirilmiş eğitim programları ve özel olarak yetiştirilmiş personel ile uygun ortamlarda sürdürülen eğitim” olarak tanımlanmaktadır (MEB, 2018).

Zihin Kuramı

Sosyal ilişkilerimizi düzenlemede temel olan bu beceriler zihin teorisi ya da zihin kuramı olarak isimlendirilmekte ve en genel tanımıyla diğerlerinin zihinsel durumlarının farklı olabileceğini, bunların temelinde davranışlarının değişebileceğini anlama becerisi olarak tanımlanmaktadır (Flavell, 1999).

Öğrenme Güçlüğü

Disleksi terimi Yunanca dys- “engel” ve lexis- “kelime” terimlerinin birleşiminden meydana gelmiştir ve zeka geriliği veya eğitimde fırsat eksikliğine dayalı olmayan okuma ve heceleme yeteneğindeki yetersizlik olarak tanımlanmaktadır (Peer, 2012).

Otizm Spektrum Bozukluğu

Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) Sosyal etkileşim ve iletişim becerilerindeki şiddetli yetersizliklerle karakterize olan, nöro-gelişimsel bir bozukluktur.

Dikkat Eksikliği, Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) dikkat sorunları, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik, istekleri erteleyememe gibi sorunlarla karakterize nöro gelişimsel bir bozukluktur.

Değerlendirme Araçları

Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı

Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı/Planı (BEP) özel gereksinimli çocukların tüm gelişim alanları ve gerekirse akademik becerilerine yönelik performansını temel alarak bu alanlarda kazandırılacak davranışların neler olduğunun, bu davranışların nerede, kim tarafından, ne kadar sürede, hangi yöntem ve materyallerle kazandırılacağının, hangi yöntem ve araçlarla değerlendirileceğinin yer aldığı, destek özel eğitim hizmetlerini de içeren yazılı bir belgedir.

Eğitsel Değerlendirme

Öğrencilere hangi alanlarda eğitsel destek sunulacağına karar vermek için öncelikle öğrencilerin desteğe gereksinim duydukları alanların belirlenmesine gereksinim vardır. Eğitsel değerlendirme ile öğrencilerin gereksinim duydukları alanlarda destek sunmaya yönelik bir müdahale planını geliştirip yürütmek için sistematik olarak bilgi toplanmaktadır (Kargın, 2007; Salvia vd., 2010).

Erken Okuryazarlık

Erken okuryazarlık çocukların formal bir öğretimden almadan önce okuma yazmaya ilişkin tüm bilgi, beceri ve tutumları olarak tanımlanmaktadır (Rohde, 2015).

Uygulamalı Davranış Analizi (UDA)

Uygulamalı davranış analizi (UDA; Applied Behavior Analysis [ABA]), insan davranışlarına açıklamalar getiren ve davranışlarda değişiklik yaratmaya yönelik uygulamalara temel oluşturan bir disiplindir.

Kaynaştırma

Kaynaştırma, özel gereksinimli çocukların genel eğitim sınıflarında tipik gelişen akranlarıyla sosyal ve eğitimsel açıdan birlikteliklerinin uygun eğitimsel programların ve öğretmenlere, ailelere ve öğrencilere destek hizmet verilerek birlikte eğitim almalarının sağlanması olarak tanımlanırken bütünleştirme özel gereksinimli bireylerin her yaşta sosyal ve toplumsal yaşantıya engellenmeden katılabilme hakları olarak tanımlanmıştır (Sarıca & Tanrıverdi, 2021).

Kanıt Temelli Uygulamalar

Kanıt temelli uygulamalar, kanıta dayalı uygulamalar ve bilimsel dayanaklı uygulamalar kavramının evidence-based practice kavramının karşılığı olarak yaygın şekilde kullanıldığı görülmektedir (Tomris, 2021a).

Sıkça Sorulan Sorular

Gülümser Akademi © Copyright 2024
Tüm hakları saklıdır.
Ultra Mega Omega Icon