Türkiye genelinde gerçekleşen GÜLÜMSER AKADEMİ TOPLANTILARI pandemi döneminde ara verdiği eğitimlerine geniş uzman kadrosu ile yeniden başladı. Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Riskli Gebelik ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Çağrı Gülümser ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ve Gelişimsel Pediatri uzmanı Dr. Özlem Gülümser tarafından yaklaşık 5 yıldır karşılıksız iyilik mottosuyla ücretsiz olarak gerçekleşen toplantılar “embriyodan üniversiteye” teması ile kadın sağlığı ve gebelik süreçlerinden yenidoğan, bebeklik ve okul çağına kadar çocuk ve ailelerin sağlık ve gelişim konusunda merak ettikleri pek çok konuyu kapsıyor.
Geçtiğimiz Pazar 20 Kasımda ODTÜ Teknokent'te yaklaşık 250 kişinin katılımıyla Gülümser Akademi Toplantı' sı gerçekleşti. Bir sonraki durak İstanbul’da 4 Aralık'ta Pera Palas otelinde yapılacak. Program kapsamında kadın sağlığı, kadın ve erkek infertilite nedenleri ve tedavileri, tüm yönleri ile tüp bebek tedavi yöntemleri, sağlıklı gebelik takibi, doğal doğum, fetal cerrahi ve doğumda yapay zeka konuları Prof. Dr. Çağrı Gülümser tarafından anlatıldı. Yenidoğan dönemi izlem ve tarama programları, yenidoğan sarılığı, anne sütünün önemi ve emzirme süreçleri, aşılar, erken bebeklik döneminde beyin gelişimi, gelişimsel takiplerin önemi, otizm, disleksi, öğrenme güçlüğü konularında bilinmesi gereken en önemli konular Uz. Dr Özlem Gülümser tarafından ailelere aktarıldı. Ayrıca çocuk psikologları, özel eğitim uzmanı, ergoterapi/duyu bütünleme uzmanı, çocuk gelişim uzmanı, okul öncesi öğretmeni, beslenme uzmanı, fizyoterapi uzmanları gebelik dönemi ve sonrası ruh sağlığı sorunları, güvenli bağlanma, duyusal gelişim ve duyu bütünleme uygulamaları, gebelik ve emzirme döneminde beslenmenin önemi, oyunun gelişim üzerine olumlu etkisi, gebelik döneminde yoga ve bebek masajı konularında çok önemli paylaşımlarda bulundular. Son olarak Gülümser Akademi School of Arts direktörleri; Devlet Tiyatroları sanatçısı Gonca Eryiğit, Devlet Opera ve Balesi Modern Dans Topluluğu müdürü İlke Sayıner, Ankara Üniversitesi Konservatuvarı Şan bölümü öğretim üyesi Demet Gürhan Sanatın ve sanatsal faaliyetlerin çocukların gelişiminde ne kadar önemli bir rolünün olduğunu anlattılar.
Dünya Sağlık Örgütü bünyesinde doğumda yapay zeka projesini yapan Prof. Dr. Çağrı Gülümser; ileride doğumun tüm aşamalarını bir yapay zeka modülünün takip edebileceğini ilk prototipin şu an Afrika’da kullanıma geçtiğini anlattı. Günümüzde riskli gebelikler ve erken doğumlarla yaşanan bebek ölümlerinin çok yakın bir gelecekte yapay plasenta sayesinde bebekler çok erken gebelik haftalarındayken dışarı alınıp, göbek kordonlarının bir yapay plasentaya bağlanıp aynı anne rahmi gibi sıvı içinde fetüslerin büyütülebileceğini ifade etti.
Uz. Dr. Özlem Gülümser sunumlarında şu önemli noktalara değindi;
Beyin gelişimi intrauterin dönemin ilk haftalarından başlayarak yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Beynin en hızlı geliştiği dönem ilk 3 yaştır. Erken yaşlarda beyine uygun uyaranlar verilmesi ile çok hızlı bir nöronal ağ oluşumu gerçekleşir. Buna sinaptogenez denir. Ayrıca beyin yapısal ve fizyolojik olarak de bir değişim süreci geçirir. Beynin bu özelliğine ise nöral plastisite denir. Nöral plastisite sayesinde erken yaşlarda yaşanan deneyimler beyinde kalıcı değişiklikler yaratabilir. Öğrenmenin en hızlı olduğu erken yıllarda bebek ve çocukların gözlemledikleri şeyleri çok hızlı taklit ederek öğrenebilmesi bu sayede olmaktadır. Diğer taraftan uyaran eksikliği, ihmal, istismar gibi toksik stres yaratan olumsuz deneyimler beyinde sonradan değiştirmesi mümkün olmayan yapısal değişiklikler gelişmesine neden olabilmektedir. Beyin gelişimin sağlayan en önemli faktör bireyselleştirilmiş sevgi ve şefkat içeren duyarlı bakım ve bağlanmadır. Çocukluk döneminde sağlık izlemlerinin düzenli yapılması, aşılar ve beslenmenin ihmal edilmemesinin önemi kadar çocuğun bilişsel, dil, hareket, duyusal, duygusal ve sosyal gelişim takipleri de büyük önem taşımaktadır.
Öğrenme ve konuşmasında, hareket becerilerinde, sosyal iletişim becerilerinde güçlük çeken çocukların erken dönemde gelişimsel değerlendirilmelerinin yapılarak uygun müdahale programlarının belirlenmesinin beynin en hızlı geliştiği erken yıllarda çok önemli olduğunu belirten Dr. Özlem Gülümser ilk 5-6 yaşta yapılan erken destek yaklaşımlarının çocuğun tüm yaşamını etkileyen olumlu sonuçlar yarattığını belirtti. Dr. Özlem Gülümser “Gelişimin yaşam boyu devam etmesi nedeni ile her yaşta belirlenen gelişimsel zorluklarla çalışmak mümkün. Ancak araştırmalar göstermiştir ki erken destek programlarının ilk yıllarda başlanması ve ailelerin bu sürece aktif olarak dahil edilmesi bu zorlukların önlenebilmesi ya da ortadan kalkmasını sağlayabilmektedir. Özel eğitim, psikoterapi, duyu bütünleme gibi yaklaşımlarda en önemli unsur çocuğun gelişimsel durumuna göre bireysel bir program belirlenmesi ve ailenin de evde yapılması gerekenler konusunda eğitilmesidir. Gülümser Akademi uzman kadrosu aynı çatı altında çocuk ve ailenin tüm ihtiyaçlarını kapsayacak ve çocuğun gelişimini etkileyen tüm risk faktörlerini bütüncül bir şekilde ele alan bir felsefe ile çalışmaktadır. Otizm, disleksi, özgül öğrenme güçlüğü, Down sendromu, prematüre, serebral palsi gibi özel gereksinimi olan çocuklarımızın bireyselleştirilmiş erken destek programları ile akranları ile benzer şekilde toplum yaşamında var olabilmelerini ve kendilerini ifade edebilen mutlu birerler olabilmelerini hedeflemektedir.
Çocuk ve aile sağlığı ve gelişimi konusunda toplumsal farkındalığı arttırmayı amaçlayan bu bilimsel toplantılar yıl boyu tüm Türkiye genelinde farklı illerde devam edecek. Bir sonraki toplantı 4 Aralık 2022 Pazar günü İstanbul Pera Palas Otel’de tekrarlanacak.
